9 Kasım 2012 Cuma

 O torbada ne var ?

            "Pazardan aldım bir tane eve geldim bin tane !!" 

             Herşey lise yıllarında okulu asıp, arkadaşlarla alışverişe gidip, eve döndüğünüzde annenizden saklamak için üç torbayı bir torbanın içine tıkıştırmakla başlar. "İndirimden çok ucuza aldım gerçekten"le devam eder.

              Bir tane tişört almaya çıkarsınız da elinizde bir sürü poşetle dönersiniz ya işte öyle bir şey... Sevgilinize (eşinize ), arkadaşınıza,patronunuza kızıp bütün maaşınızı bir çantaya verirsiniz ya işte onun kanıtını taşır o torba.
             Genelde erkeklerin dediği gibi "Garantici kadınlar yanlarında hep babet taşır." sözü aslında gerçektir. 15 puntoluk ayakkabılara direnen bacakların isyanını taşır o torba..

                                                   Metropolitan şehirlerin en büyük sorunu yollar; o halde gece bir yerde kalacaksa bir kadın marka bir alışveriş çantasını kamuflaj olarak kullanılır şehrin saflarında...

               Alışveriş tutkunuysa, her ay maaşını iple çekip kredi kartı limitlerini zorluyorsa, "o aldı bende almalıyım" diyorsa markaların her sezon yeniledikleri tasarım poşetlerin dayanılmaz cazibesine kapılmaması imkansız... 

             Dikkat dikkat !! Elinde en az üç marka poşetle dolaşan kadının özgüveni Adriana Lima'nın defiledeki özgüveniyle aynıdır. "Ne aldı acaba?  içinde ne var? " sorularını yaratmak bile altın madalya almış bir sporcunun gururundan farksızdır. Bu bir "Sex and The City" deki Sarah Jesicca Parker havasını kendinde bulmaktır. Newyork'tan neyi eksik nişantası yada cadde bostan sokaklarının...

              Bermuda şeytan üçgeni gibidir; Armani, Prada, Louis Vuitton gibi markaların torbasını birarada taşımak. Karşıdan bakanlara üçü birada nescafe etkisi yaratır. Gözler fal taşı gibi açılır.Yan yana fısıldaşmalar , konuşmalar kaçınılmazdır. Ama unutmayın " Konuşulmuyorsan, hiçbirşey değilsin! " (Gossip Girl )

Poşet diyip geçmeyin, her kesimin popüler bir markası vardır. İlla ki dünya markası olmasına gerek yok.. Okulda öğrenciler arası, işyerinde çalışanlar arası, ev hanımlarında günler arası, erkeklerde futbolda maç arası... Rekabet duygusu yaratan belkide içinde bu torbalardır. Bazı insanların marka takıntısı hiç ummadığınız insanların elinizde taşıdığınız bir marka torbası sayesinde size yaklaşmasını sağlar.

               Poşet koleksiyonu yapanlara rastlamak mümkün... özellikle dünya çapında, marka tutkunu ve koleksiyon takipçilerinin vazgeçilmez bir özelliğidir. Aslında bazı markaların önemli koleksiyonlarına özel poşet tasarımlarını saklamak moda severler için gayet hoş bir alışkanlıktır. O koleksiyonun bir parçası hissetmeyle eş değer. 


              
 Şu yandakiler benim alışveriş torbalarım.. Alışveriş yapmayı çok seviyorum. Eğer aldığım markadan özel bir şey aldıysam onun poşetini saklıyorum ama henüz çerçeveletme deliliğinde değilim : ) 

    Hiçbir şey almasanız da,trendler, moda umrunuzda olmasa da, içinde ne taşıdığınızın ne önemi var ki  mutlu olmaya bakın, nasıl istiyorsanız öyle olsun hayat.. Bu sözümü unutmayın ;

" Marka hiçbirşeydir, tarz ise herşey." ;) 

Ayşenur Demirkan





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder